Podcast Seslendirmenin Yükselişi

Podcast Seslendirmenin Yükselişi

Podcast Seslendirmenin Yükselişi

Dünyamız, hızla değişmeye iletişim araçlarıyla farklı bir boyuta taşınmaya başlamışken, eski ama inatla yükselen bir trend dikkat çekiyor: “Podcast yayıncılığı” elbette akabinde “podcast seslendirme”.  Podcast seslendirme, iletişim dünyamız ne kadar genişlerse genişlesin eskilerin tadını aldığımız bir podcastleri bizlere yeniden sunuyor. 21 .yüzyılda iletişimin radyodan internete uzanması bile podcast yayıncılığının popülaritesini unutturmadı.

Radyo yayınları, bizler tarafından, zamanında, dünyanın birbirine uzak mesafelerden bağlanıp, iletişim kurmasını sağlayan mükemmel bir buluş olarak addedilirdi. Ancak, radyonun gelişiminden uzun yıllar sonra bile, bu kanalın bir ana akım haline gelmesi zaman almıştı. Fakat bugünün dünyasında, bu kanalı tecrübe etmeyen birini bulmak zor.

Sonrasındaysa radyonun tahtını hızla elinden alan televizyon çağı ve akabinde gelen internet çağı ile yaygınlaşan yeni dönemin getirilerini heyecanla takip etmeye başladık. Bilindiği gibi internetin inanılmaz bir hızla yayılması ile son zamanlarda kişilerin kendilerine özgü konseptlerle bir video kanalı açma ve milyonlarca insana hitap edebilme olanağı artık hayal bile değil. Öyle ki, yaygınlaşan bu video çağı sayesinde, birçok yeni meslek grubu oluşmuştur. İnsanlar daha profesyonel olmak için özel olarak çalışıp -belki bir ekip kurarak- yeni video içerikleri üretmek için elinden geleni yapmaktadırlar. Fakat

Peki Amerika’dan dünyaya yayılmaya başlayan ve ülkemizde de giderek ilgi gören, yeni nesil “internet radyo istasyonları” olarak da adlandırılan “Podcast” nasıl ortaya çıktı, nedir, nasıl yapılır / seslendirilir?

Podcast’in Ortaya Çıkışı ve Kısaca Podcast Tarihi

Öncelikle Podcast’in adını nereden aldığına değinelim. iPhone’ un bugünkü popülaritesi kadar olmasa da 2000’lerde iPod, müzikseverler için dönemin en iyi walkman’ iydi. “Podcasting” kavramını ise 2004 yılında gazeteci Ben Hammersley, iPod’un “Pod” unu, bir yayıncılık terimi olan “broadcast” ile birleştirdi ve ses yayınlarının adı onun sayesinde “podcast” oldu.

Podcast dünyası, 21. yüzyılın başlarında teknoloji ve yayıncılık sektöründe meydana gelen devrimsel bir değişimin ürünüdür. İsmi Apple’ın ünlü iPod cihazı ve ‘broadcast’ (yayın) kelimesinin birleşiminden türetilen podcasting, dijital sesli ve görsel içeriğin internet üzerinden dağıtılmasını sağlayan bir format olarak ortaya çıktı. Ama bu medya fenomeninin köklerine inersek, geniş bant internetin yaygınlaşması ve dijital medya oynatıcıların popülerleşmesi gibi çeşitli faktörlerin oynadığı rolü görebiliriz.

2004 yılında, ilk kez The Guardian gazetesinde bir makalede kullanılan “podcast” kelimesi, bu yeni türün dikkat çekmesine ve büyümesine yardımcı oldu. Ancak, podcasting’in gerçek patlaması, 2005 yılında Apple’ın iTunes yazılımına podcast desteği eklemesiyle gerçekleşti. Bu hamle, kullanıcıların podcast’ları kolayca bulmasını, abone olmasını ve otomatik olarak indirmesini sağladı ve bu da onların popülerliğini büyük ölçüde artırdı.

Podcast’ın doğuşu, genel olarak yayıncılıkta bir paradigma değişikliği olarak görülebilir. Geleneksel medya kuruluşlarının aksine, podcast’lar, düşük maliyetler ve kolay erişilebilirlik sayesinde, herkesin kendi hikayesini anlatmasını ve dünya genelinde geniş bir kitleye ulaşmasını mümkün kıldı. Ayrıca, podcast’lar, kullanıcıların istedikleri zaman ve istedikleri yerde dinlemesi için bir platform sağladı, bu da onları diğer medya formatlarından farklı ve çekici kıldı.

Özellikle son yıllarda, podcasting hızla genişleyen bir sektör haline geldi. Eğitimden eğlenceye, hikaye anlatıcılığından işletme stratejilere kadar çeşitli konuları kapsayan milyonlarca podcast bulunmaktadır. Podcast’lar, dinleyicilere öğrenme ve eğlenme olanağı sağlamanın yanı sıra, markalar ve işletmeler için de değerli bir pazarlama aracı haline gelmiştir.

Podcasting, dijital çağın bir ürünüdür ve hızla değişen teknoloji ve tüketici alışkanlıklarının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Kendi sesini duyurmak isteyen herkes için demokratik ve erişilebilir bir platform sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda eğitim, eğlence ve bilgi paylaşımı için benzersiz bir ortam yaratmıştır.

Podcastlerin, birçok farklı türde içeriği barındırma yeteneği, onları her türlü dinleyiciye çekici kılmaktadır. Herkes, belgesel tarzı podcastlerden kişisel gelişim konuşmalarına, komedi şovlarından bilim ve teknolojiye kadar hemen hemen her konuda bir podcast bulabilir. Ayrıca, belirli bir endüstri veya hobiye adanmış podcastler, belirli bir topluluğun ortak ilgi alanlarını paylaşmasına ve genellikle diğer medya biçimlerinde karşılanmayan ihtiyaçlarına yanıt vermesine olanak sağlar.

Teknolojik gelişmelerin devam etmesiyle, podcasting de evrim geçirmeye devam ediyor. Artan bir şekilde, podcastler sanal gerçeklik (VR) ve genişletilmiş gerçeklik (AR) gibi yeni teknolojileri kullanmaya başlamaktadır. Bu teknolojiler, podcast dinleyicilerine daha fazla etkileşim ve deneyimlerinde daha fazla daldırma olanağı sağlamaktadır.

Podcast Nedir?

Bir podcast’in birincil işlevi, müzikten ziyade, insanların birbirinden farklı ilgi alanlarına yönelik yapılan konuşmalar, sohbetler yani “seslendirme”lerdir ve genellikle bölümler halinde hazırlanır.

Bilgisayarınız veya telefonunuzdan çevrim içi/dışı dinleyebileceğiniz, modern radyo türü olarak da tanımlayabileceğimiz podcast, aslında bir radyodan daha fazlasıdır. Çünkü podcasting yalnızca sesle sınırlı değil, aynı zamanda video da olabilmektedir. Yine de dinlemek daha çok tercih edilmektedir çünkü yeni yaşam şartlarının getirileri sonucu insanlar artık birden fazla işi aynı anda yapma eğiliminde olduklarından, odaklanarak video izlemek yerine, hem asıl işlerini halledip hem de arka planda kalan bir konuşma ile, ilgi alanlarına yönelik bir konu hakkında bilgi sahibi olabilirler. Örneğin, araba yolculukları bunun için mükemmel zamanlardır. Bu zaman dilimi insanların dinlemesinin en yaygın yollarından biridir çünkü hiçbir şey yapmadan araba kullanmak boşa geçen bir zaman olarak görülür.

Elbette orada video da izlenemeyeceğinden ses içeriği mükemmeldir. Aynı şekilde, podcast’ler, spor salonunda çalışırken, yürüyüş yaparken, çimleri biçerken veya işe gitme yolculuğunda da harika bir seçenektir. Kısacası harcanan zamanın boş görüldüğü herhangi bir an, bizi eğlendirecek, eğitecek sesler için kazanılan bir an olabilir!

Podcast Nasıl Yapılır / Seslendirilir?

Bir “podcaster” yani podcast yayıncısı olmak istiyorsanız, konuşmanın podcast seslendirmesi konusunu belirledikten sonra, hemen akıllı telefonunuzun ses kaydedicisini kullanarak veya telefon ve bilgisayara kayıt için kullanabileceğiniz bir mikrofonla kayıt almaya başlayabilirsiniz. Ya da uygun bir stüdyo ortamı kiralayarak da kendi podcastınız için seslendirme yapabilirsiniz.

Podcast yapımının temel aşamalarını şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Konu Seçimi: Podcastinizi yaratmanın ilk aşaması, üzerinde konuşacağınız konuyu belirlemektir. Konu, dinleyicilerinizin ilgisini çekecek ve sizin hakkında tutkulu olduğunuz bir şey olmalıdır.
  • Script Hazırlama: Her ne kadar spontane bir sohbet gibi görünebilse de, çoğu podcast belirli bir senaryo veya yapıya sahiptir. Scriptinizi hazırlarken, bölümlerinizi nasıl düzenleyeceğinizi, hangi konuları ne zaman ele alacağınızı ve hangi konukları ne zaman ağırlayacağınızı düşünün.
  • Ekipman Seçimi: Podcastinizi kaydetmek için kaliteli bir mikrofon ve ses düzenleme yazılımına ihtiyacınız olacak. Ekipman seçimi, podcastinizin ses kalitesini büyük ölçüde etkiler.
  • Kayıt: Kayıt süreci, konuşmanızı mikrofona kaydetmeyi ve sonrasında bu ses kaydını düzenlemeyi içerir. Bu aşamada, arka plan gürültüsünü en aza indirmek ve net bir ses kaydı elde etmek önemlidir. Bu konuda Seslendirme Stüdyosu adlı içeriğimize göz atabilirsiniz.
  • Kayıtları Dağıtma; Spotify, SoundCloud veya podcast’in doğduğu iTunes’a düzenli olarak yüklemek ve farklı kitlelere ulaşmak için biraz uğraşmanız gerekse de hepsine yönelik ücretli yada ücretsiz hizmetler bulunuyor. Peki nasıl oluyor da bazılarımızın daha ne olduğunu bile kavrayamadığı podcast’ler, dinleyici sayısını her geçen gün biraz daha arttırıyor?

 

Podcast Neden Yükselişte?

“Podcast dinleniyor mu?” sorusunun cevabı için Edison Research’ ün, Amerika’da podcast dinleyicilerine dair yaptığı “The Podcast Consumer 2019” araştırmasının sonuçlarına bakabiliriz.

2014’ten beri tüm çevrim içi ve çevrim dışı dinleme biçimlerini izleyen Edison Research’ün “Kulak Payı” (Share of Ear) araştırmasına göre, podcast dinleyici kitlesi geçtiğimiz yıl önemli oranda arttı.

Yine araştırmaya göre son beş yılda dinlenme oranları iki kat artan podcast yayınlarını, 12 yaşın üzerindeki Amerikalıların yüzde 51’i, 2018’de en az bir kez dinlemiş. Demografik verilerin tamamında artış olmakla birlikte, artışın büyük kısmı 12-24 yaş arası dinleyicilerden gelmiş.

Nielsen ve Edison Research’ ün araştırmaları ışığında geçtiğimiz yıla kadar, toplamda 18,5 milyon podcast bölümü yayındayken, bu yıl rakam 34 milyona çıkmış. TechCrunch’ a göre podcast gelirleri 2017’de 314 milyon dolar olarak gerçekleşirken 2020’de beklenti 659 milyon dolar seviyesinde.

Podcast’in yükselişte olmasının sebepleri arasında; şüphesiz ikinci bir iş olarak arka planda yapabilme kolaylığı ve her türlü konuda aranılan programın rahatlıkla bulunabilme imkanı sayesinde, bilgiye hızlı ulaşım kolaylığı sağlanabilmesi diyebiliriz. İnsanlar böylece sayfalarca okuma yaparak öğrenebileceği ve saatlerini harcaması gereken bir bilimsel araştırmayı sadece dinleyerek öğrenme imkanına sahip oluyorlar.

Bu gönderiyi paylaş